Kelkit tarihi

   Bazi arastirmacilar,Kelkit Çayi'nin Antik Çag'da Helen dilinde “kurt” anlamina gelen Lykos seklinde ifade edildigini belirtmektedirler. Onlara göre bu kelime daha sonra Ermenice'ye tercüme edilerek “gail-get” olarak söylenmeye baslanmistir,ardindan da Kelkit'e dönüsmüstür.

 

       Bir baska hakim görüs ise Kelkit isminin VII. Yüzyilda yöreye gelip yerlesen Peçenek Türklerinden Kilki Beyden geldigi görüsüdür. Kelkit'in Kilki Beyin çiftligi olarak anildigi rivayet edilmektedir ki Kelkit ilçe merkezinin diger bir adi da Çiftlik'tir.

 
 

Bu fotograf Kelkit'in 1900 lü yillarin basinda çekilmis  elimizdeki tek fotografidir.

 

         Bazi arastirmacilar ise,ilk çaglarda yörede “Kerkit” adinda bir halkin yasadigina dikkat çekmektedirler. Ünlü tarihçi Strabon,bu görüsü dogrulamakta, bölgenin daglik kesimlerinde Appaitler adinda bir kavmin yasadigini ve bunlarin da Kerkit'lerin soyundan geldigini ifade etmektedir. Bu durumda Kelkit adinin degisik bir kullanimla ta ilk çaglardan beri kullanila geldigini yazmak mümkündür.

 
        Yazili kaynaklarda Kelkit ve yöresinin tarihinin MÖ 3000 yillarina kadar indigi ve Hititlerden öncesine dayandigi ileri sürülmektedir. Giresun, Gümüshane, Trabzon, Erzincan, Erzurum topraklari Hitit kaynaklarinda Azzi-Hayasa ülkesi olarak adlandirilmaktadir.
 
       Arastirmaci-yazar Gülyüz Akagün Uslu, bölgemizde en belirgin hakimiyetin Urartular zamaninda onlar tarafindan kuruldugunu ifade eder. Van ve çevresinde yasayan Urartular,Trabzon civarlarinda yasayan Tebaritleri hakimiyetleri altina almalariyla Gümüshane ve çevresi Urartularin hakimiyetine girmistir.
 
        Yine ayni yazara göre Urartularin bati kanadini olusturan halk,Gümüshane ve yöresinde yasamistir. Urartularin en büyük Tanrisina Haldi,Gümüshane,Kelkit ve Bayburt yöresinde yasayanlara ise Halt denildigi yazili tarihi kaynaklarda zikredilmektedir.
 
           Bölge,Urartu hakimiyetinden sonra,Medler ve Persler'in idaresinde kalmistir.
 
           MÖ 331 yilinda Pers imparatorlugunu yikan Büyük Iskender, bölge topraklarini kendi ülkesine katti. Büyük Iskender'den sonra bölgenin üzerinde Romalilarin hakimiyetinin basladigi yine yazili tarihi kaynaklarda geçmektedir.
 
           MS. 395 yilinda Roma imparatorlugunun ikiye bölünmesiyle,doguda kalan Bizans Imparatorlugu bölgeye hakim olmustur. Bizans Imparatoru Heragleios, 635'te Iran Sasani devleti üzerine sefer düzenlemis ve Kelkit vadisinden geçmistir. Bölge, 7.asir sonuna kadar Bizans-Sasani çarpismalarina sahne olmustur. Bizanslilarin bu hakimiyeti, Xlll. Yüzyilda kurulacak olan Trabzon Rum imparatorluguna kadar devam etmistir.
 
         Kelkit ve çevresinde Trabzon Rum imparatorlugunun hakimiyetinin belirgin bir sekilde hissedilmedigi kaynaklarda ifade edilmektedir.
 
         Kelkit ve çevresi daha sonra Bizanslilar-Emeviler ve Bizanslilar-Abbasiler arasinda birkaç defa el degistirmistir. Bu durum Selçuklu akinlarina kadar devam etmistir.
 
           Selçuklular,ilk defa 1016 yilinda Selçuklu Sultani Çagri Beyin yapmis oldugu Dogu Anadolu seferinde Kelkit ve çevresine gelmislerdir. Sonraki yillarda (1058 yili) Tugrul Beyin üvey kardesi Ibrahim Yinal Bey Kelkit ve çevresini fethetmistir. Bu dönemde Kelkit ve çevresinde yogun Türkmen oymaklari göç ederek iskan etmistir.1071 Malazgirt zaferinden sonra Gümüshane ve çevresinde Selçuklu hakimiyeti iyice belirginlesmistir.
 
         XlV. yüzyilin ikinci yarisindan sonra,Kelkit vadisinin ve Alansa köylerinden asagi inerek Kürtün-Tirebolu hattinin tamamiyla Çepnilerin yurt tuttugu yerler oldugu da yine kaynaklarda ifade edilmektedir.
 
          Ispanyol elçisi olarak Timur nezdinde yollanan Ruj Gonzales de Clavijo,1404 yilinin Nisan-Mayis aylarinda Kelkit ve çevresinden geçmis,ve su önemli bilgileri bize aktarmaktadir:
 
          Görüldügü gibi daha 1404 yilinda Gümüshane ile Kelkit'i ayiran Alanza (Bugünkü Alansa,yani yeni ismiyle Gümüsgöze Beldesi) köyü tamamen bir Türk köyü durumundadir. Bu yillarda Torul-Erzincan arasi Türklerin elindedir. Clavijo'nun Gümüshane seyahatini degerlendiren ilim erbâbi,su fikirde birlesmistir:
 
         Bundan da anliyoruz ki, zikredilen yillarda Torul Gürcü Kabazitenlerin, Kelkit ve çevresiyse Müslüman Türklerin elindeydi.
 
         Trabzon,Fatih Sultan Mehmet Han döneminde Osmanli Devletinin hakimiyetine geçti. Trabzon'un fethi sirasinda Kelkit ve çevresi Osmanlilarin hakimiyetinde olmasa bile,tamamen Müslüman Türklerin elindedir. Kelkit ve çevresi, ancak bölgede Akkoyunlularin zayiflamasi ve bölgede Safevi hakimiyetinin tesisi ve bunun da Yavuz Sultan Selim'in Çaldiran sereriyle Anadolu'dan kovulmasiyla Osmanli idaresine geçebildi. Yalniz, Gümüshane'nin Osmanli hakimiyetine girmesi hususunda kaynaklarda çesitli tarihler zikredilmektedir. Bazi kaynaklarda Gümüshane'nin Osmanli'ya geçisi 1461'de Trabzon'un fethedilmesiyle beraber gerçeklestirildigi yaziliyorken, bazi kaynaklarda Gümüshane'nin Osmanliya geçisi 1473 Otlukbeli Savasiyla gerçeklestirilmistir yönünde bilgiler mevcuttur.
 
          Ancak, tarihi kayitlarda Kelkit'in Akkoyunlularin yurdu oldugu, 1501 yilinda Safevilerin eline geçtigi, Safevilerin elindeyken Kelkit'te yasayan Çepni Türklerinin Osmanli akinlarina karsi Safeviler lehine ayaklanmalarina ragmen ancak Çaldiran zaferinden (23 Temmuz 1514) sonra Osmanlilara katildigi belirtilmektedir. Ayni yil Kelkit, Bayburt'un sancak merkezi yapilmasiyla birlikte Bayburt'a baglanmistir. Bu yillarda Bayburt Sancagi da Erzincan vilayetine bagliydi. Bölgeye ait ilk tahrir kaydi 1516 yilina aittir.
 
             XVl.yüzyilin baslarinda tamamiyla Osmanli idaresine alinan bugünkü Gümüshane ili ve kazalari, farkli idari ünitelere bagli yönetim birimleriydi. Bu yüzyilin baslarinda Kelkit, Kovans ve Yagmurdere Bayburt'a bagli bulunuyorlardi. Bu idari baglilik XlX. Yüzyilin ikinci yarisina kadar muhtelif degisikliklerle devam etti. Bazen Kelkit kazasinin bir nahiyesi olarak görülen Siran, uzun süre Erzincan sancagina bagli kaldi.

 
ANKET
 
,
GÜYAD
 
HABERLER
 
KELKİTTEN CANLI YAYIN
 

ONLİNE SOHBET
 
 
TOPLAM 33379 ziyaretçi (69835 klik) güzyurdu köyünü ziyaret etti.
Sitenizesayac.com Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol